Akın Yıldırım

1963 yılında Ordu’da doğdu.Kabataş Erkek Lisesi’nden sonra 1980’de İ.D.G.S.A. Temel Sanat ve Bilimler bölümüne girdi ve 1984’te bu bölümden mezun oldu.

Özellikle Özer Kabaş’ın sanat üzerine olan görüşleri onu çok etkiledi. İlk heykel sergisini 1989’da gerçekleştirdi.

Uzun yıllar bakırla çalıştı. İlk dönemlerde totemler ve müzikenstrumanlarının çeşitli kombinasyonlarla serilerini yaptı.Devamında dışavurumcu ve sürreelist anlayışta çalışmalar yaptı. Zaman zaman soyut işler çalıştı. Bütün bu anlatılan farklı bakış açılarını ve sanat tarinde derin izler bırakmış bazı ekolleri içeren, tek heykelin bünyesinde birbirinden farklı ekolleri görebileceğimiz sentez çalışmalar yaptı. Soyut çalışmaların çok büyük bir kısmı masif ahşap heykellerdir.

1992 yılında fonksiyonel heykeller adı altında bir sergi açtı. İnsanın ve hayvanın dünyası en çok ilgisini çeken konular oldu.1994 ile 1998 yılları arasında daha çok her tür hayvan kemikleriyle çalıştı, bunları masif kullanmakla birlikte bazı heykellerde bakır protezler ve ahşap ile birlikte kullandı, bunlarla birbirlerini yaratan, destekleyen formlar üretti. Gerçek formları hiçbir zaman dışlamadı.

Naturel bir bakış açısıyla anatomik olarak, insan ve hayvan heykelleri de çalıştı. Heykelde metafizik üzerine de yoğunlaştığı dönemleri oldu.Tek bir iz üzerinden hiç yürümedi. Her bir heykelde yenilik ve farklı bir macera aradı.Atölyesinde çalıştığı 20 yıl içinde aynı heykeli ikinci birkere asla yapmadı.Bugüne kadar yaptığı heykeller tek nüsha işler olup, hepsi elyapımıdır.

Son zamanlarda(2006’dan sonra), geleneksel malzemesi olan bakırı kullanmakla birlikte, çoğunlukla pirinç heykeller çalışıyor (Bronz dökümü andıran ama döküm olmayan, elde yapılan ve nüshası olmayan işler). 2007 yılından başlayarak günlük kullanılan birtakım sanayi üretimi objeyi heykellerinin içine katarak veya onların formlarını değiştirerek farklı bir estetik kategoride çalışmalarını görmek mümkün.